Sokaklarda yürürken artık korkuyorum. Okuldan eve gidip dönerken kaşlarımı çatıp veya elimi yumruk yapıp kendimi güçlü göstermeye çalışmaktan bıktım. Fakat etrafta kadınlara şiddet, taciz vb. iğrençlikler gördükçe kendimi hiçbir şekilde iyi hissetmiyorum. Bu tarz haberleri gören de tek ben değilim tabii ki. Herkes görüyor ve herkesin haberi var. Ama hep yerinde sayıyorlar. Hiç ses çıkartmıyorlar. Bu olaylardan öğrenmemiz gereken susmak değil, daha fazla ses çıkarmak ve hatta çığlık atmak. Biz ses çıkarmadıkça ülkede hiçbir şey değişmeyecek.
Bir insanın gülüşü nasıl ve neden kışkırtıcı olabilir ki? Hem de bunu söyleyen bir avukat ise, bu ülkede ADALETİN hiç olmadığının farkına varmanız lazım. Bir kadını taciz edip camdan atan şeref yoksunları şuan serbest. Güvende miyiz sizce? Böyle pisliklerin daha ne yapmasını bekliyorsunuz içeri atmak veya idam edebilmek için? İlla adaleti sağlayıcıların başına mı aynısının gelmesi gerekiyor? Ancak o zaman mı idamı getirmeyi düşünüyorlar?
Bir kadın canice öldürülmüş, taciz edilmiş. Diyorlar ki; “Onun o saatte orada ne işi vardı? Su testisi su yolunda kırılır.” Ya siz ne iğrenç insanlarsınız? Nefret ediyorum hepinizden. Bir kadın istediği saatte dışarı çıkar, istediğini giyer, istediğini yapar, istediği yerde gezer! Eğer çevresindekilerin içinde insanlık kalmamış ve içinde çeşitli kötülükler barındırıyorsa, ister karşısındaki kadın öğlen saatinde dışarıda gezsin ve gayet normal bir kıyafet giysin o vicdansızın içinde zarar vermek varsa ona da aynısını yapar. Fakat idrak edemiyorsunuz!
Erkek çocuklarını hep üstte tutan aileler sayesinde birçok erkek karşısındaki kadına zarar verebileceğini düşünüyor. Erkek evlat eve geç gelince ses çıkarmayan fakat kız evlat eve geç gelince kıyameti koparan aileler sayesinde toplumda erkekler kendilerini daha üst düzeyde görüyor.
Yarınların büyüklerini yetiştirecek olan kadınlara saygı ve sevgiyi sırf 8 Mart’ta değil her gün gösterin mümkünse. Kadınlara çiçek demekle iş bitmiyor. Çiçek dediklerinizin dallarından koparıp canlarını yakıyorsunuz fazlasıyla…
Gülüşüm, gülüşün, gülüşü ve gülüşlerimiz solmasın. Çünkü hayatı renklendiren bizim gülüşlerimiz. Eğer gülüşlerimiz solarsa hayat renksiz kalacak…
Elanur Öz
Eline sağlık Elanur hanım. Çok güzel bir yazı
Çok çok teşekkür ederim 🌺
Sevgili kızım öncelikle senin gibi evladı yetiştiren anneyi tebrik ediyorum. Cinsiyete bağlı metalaşan insandan eşya seviyesine indiren tüm gereksizlere cevap vermişsin. Adem’den hayvanlığa terfilerini salyalı ağızlarıyla kutlayan tüm insanlık dışı canlılara tokat gibi gelsin
Harikasın teyzecim 🌸🌸
Çok güzel yazmışsın tebrik ederim❤
Teşekkür ederim ❤️
Yüreğine sağlık canım benim💕hele son iki paragraf çok özetleyici olmuş,tabii ki anlayana.arkamizdan böyle gençler geldiğini bilmek yüreğime su serpti😊Ayni yolda devam etmen dilegiyle kalemine sağlık diyorum ve seni kocamaaan öpüyorum😍😘😘😘
Çok çok teşekkür ederim 💓😊
Kadınların toplumda yaşadığı sıkıntıları, gerçekleri çok güzel ifade etmişsiniz tebrikler 👏👏 umarım daha çok insan bu yazıyı okur ve birileri yaşadığımız tüm bu endişeleri gerçekten dikkate alır ve biz kadınlar için daha güzel yarınlara vesile olur yazınız😌kaleminize yüreğinize sağlık Ela hanım👏👏
Çok teşekkür ederim 💓
Eline, yüreğine sağlık😊
Teşekkür ederim 😊
Elacim güzel kardeşimin güzel kızı ağzına yüreğine kalemine sağlık prensesim senin neredeyse bebekliğini biliyorum çok güzel yazmışsın prensesim selamlar Arzu Teyzen
Elanurcuğum , son zamanlarda canımızı en çok yakan konulardan birine değinmişsin yorumuna , o güzel yüreğine sağlık…👌👌💓💖
Kaleminize sağlık 🙂